Şirketinizi içeriden büyütmek

Evet, her şirket ürettiği ürünü veya hizmeti satabildiği ölçüde hayatta kalabilir. Yani, müşteri yoksa işimiz yok, şirketimizin bir geleceği de yok. Büyümenin iki temel yolu olan satış hacmi ile büyümek ve kârlılıkla büyümek, ancak bunların karşılık bulacağı bir müşteri grubumuz varsa geçerli.

Tüm bu önermelere bakınca, büyümenin şirketin dışındaki fırsatlarla bağlantılı olduğunu, pazar ve rekabet koşulları lehinizeyse büyüyebildiğinizi, aleyhinize ise durgunluk veya küçülme yaşacağınızı düşünebilirsiniz. Yani büyümenin şirketinizin dışındaki faktörlerle bağlantılı olduğuna dair bir inancınız olabilir. Oysa gerçek bunun tam zıttıdır. Büyüme ve onu hazırlayan koşullar şirketinizin dışında değil, içinde şekillenir. Büyümeyi şansa bırakmayan tüm şirketler bunun bilinciyle hareket ederler. İçeride büyümeyi yönetecek kurumsal kaslar geliştirirler. Eğer siz de şirketinizi piyasanın rüzgarı nereden esiyorsa o yöne savrulan bir durumdan kurtarmak istiyor ve büyümeyi şansa bırakmayacak şekilde yönetmeyi seçiyorsanız yapmanız gereken şey, şirketinizde büyüme yetkinliklerinin kök salmasına çalışmak.

Sizin için büyüme odaklı kurumsal yetkinlik ve yaklaşımları listeledik:

  1. Artı değer yaratmaya odaklı bir organizasyon

Şirketinizin bir artı değer yaratma modeli var mı? Marka odaklı kârlılık hedefiyle mi, yoksa süreç optimizasyonu ile gelen kârlılıkla mı çalışıyorsunuz? Satış hedefleriniz satış kanalınızın gücünden mi geliyor, yoksa piyasada çok tercih edilen bir seçenek olmanızdan mı? Sizi benzersiz kılan şey inovatif olmanız mı, yoksa güçlü kurum kültürüne mi sahip olmanız? Net bir artı değer modeline sahip şirketler piyasanın dalgalanan zamanlarında da odaklarını kaybetmezler. Rüzgar nereden esiyorsa oraya savrulmazlar. Bu yüzden de diğer rakiplerinin kafası karışıkken, net ve odaklı şekilde büyümeye devam ederler.

  1. Bilgi ve veriye dayalı analiz

Eğer şirketinizde ‘zannetme kültürü’ hakimse, yönetimde en çok gücü olanın en çok ‘zannetme hakkı’ olur. Şirketinizi sesi daha çok çıkanın veya daha güçlü olanın zannettiği şekilde yönetmemek için içeride bilgiye ve veriye dayalı çalışma anlayışını geliştirmeniz gerekiyor. Pazardaki fırsatları rakiplerinizden daha etkili ve hızlı şekilde bir büyüme projesine dönüştürebilmek için her alanda somut veri ve bilgi toplayan, analiz eden bir şirket olmalısınız. Dünyanın en büyük şirketleri hala araştırmaya ve bilgi sistemlerine de en büyük yatırımı yapan şirketlerdir. Bunu yapmalarının ardında önemli bir neden olsa gerek, öyle değil mi?

  1. Odaklanmış kaynak yönetimi

Büyümeyi etkili şekilde yönetebilen şirketlerle, bunu şansa bırakanlar arasındaki önemli farklılıklardan birisi, kaynak yönetimi konusundaki tavırlarıdır. Etkili büyüme sağlayan şirketler bir artı değer yaratma odağına sahip oldukları kadar, bunu gerçekleştirmek için sahip oldukları kaynakları hangi alana kanalize edecekleri konusuna da odaklanıyorlar. Kaynaklarını sürekli değişen gündeme ve kısa dönemli beklentilere göre har vurup harman savurmuyorlar. Artı değer yaratmayan alanlara kaynak ayırmak yerine, stratejik hedeflerine göre kaynak yönetimi yapıyorlar.

  1. Hedeflerle yöntemi modeli

Bir şirketin büyüme hedefi, bu hedefi gerçekleştirmesi beklenen ekibin hesap vereceği bir iş hedefi olduğunda gerçekleşebilir hale gelir. Verdiğiniz hedefin ve sorumluluğun hesabını sormak için ekibinize yetki de vermelisiniz. Böylece, şirket içinde sorumluluk ve yetki örtüşmesini sağlarsınız. Türkiye’deki şirketlerde sorumluluk verip yetki vermeme veya yetki de sorumluluk da vermeme eğilimleri çok yüksek. Hiçbir sorumluluğu veya yetkisi olmayan insanlardan bekleyebileceğiniz şey de sadece ‘hiçbir şey’ olur. Birçok Türk şirketinde gerçekte olan da budur. İşin patronunun ve/veya yöneticilerinin dışında pek kimsenin pek söz hakkı ve gücü olmadığı için, bu şirketlerde sadece verilen işleri, söylendiği gibi yapmak dışında bir çalışma şekli bulunmaz. Patronların ve yöneticilerin yetişemediği veya düşünemediği tüm konular otomatik olarak geri planda kalmaya mahkum olur.

Büyüme, şirketin dışındaki fırsatlara bağlı olan bir şans oyunu değildir. Büyüme, içeride pazar fırsatlarını derinlemesine analiz edebilen bir bilgi kültürüne sahip, elde ettiği bilgiyi katma değere dönüştürebilen bir artı değer yaratma odağı olan, iç performansını yetki ve sorumluluk dengesini gözeterek hedeflerle yöneten ve kaynaklarını stratejik hedeflerine kanalize eden şirketlerin işi. Siz de bu şirketlerden birisi olmak istiyorsanız, işe önce içeride buna ne kadar hazır olduğunuzu kendinize sorarak başlayın.

Bora Alçı

Türkiye’nin lider büyüme danışmanlığı şirketi Argus Growth Agency’nin kurucusu

Argus Growth Agency şirketlerin ve markaların büyüme performansını geliştirecek danışmanlık, analiz ve araştırma hizmetleri sunar. Büyüme hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için size de yol göstermemizi isterseniz bize ulaşın: hello@argusga.com