Tüm iş kitaplarında şirketlerin bir gelecek vizyonları, bu vizyona uygun uzun dönemli hedefleri ve planları olması gerektiği yazar. Hatta bazı uzmanlar, kriz dönemlerinde bile uzun vadeli planların uygulanmaya devam etmesi gerektiğini savunur. Bazen bu yaklaşımlara bakıp, tüm bunların Türkiye gibi bir biri ardına kriz veya durgunluk yaşayan bir ülke için yazılmadığı duygusuna kapılabilirsiniz. Her gün ayakta kalma mücadelesi verirken veya kısa vadede hızla sonuç almaya ihtiyacınız varken bu önermeler size sadece bir temenni gibi gelebilir. Uzun vadeli hedefleri yönetmek tabii ki çok önemlidir ama kitapların yazmadığı şey: uzun vadeyi yönetmenin yolunun kısa vadeyi yönetmekten geçtiğidir. İşin doğrusu, kısa vadeli ve uzun vadeli hedeflerinizin bir bütünlük içinde iş sonuçlarınıza hizmet edecek şekilde belirlenmiş ve uygulanıyor olmasıdır. Gelin bunu nasıl yapabileceğinize birlikte bakalım:
Uzun ve kısa vadeli tüm hedefleriniz somut iş sonuçlarına hizmet etmeli
Şirketinizin uzun vadeli strateji ve planlarını yaparken veya şirket vizyonunu tanımlarken kocaman kavramlar veya ulvi ifadeler kullanmak belki size heyecan verebilir. İşin aslı, tüm stratejik çalışmalar -gerçekten işe yarayabilmeleri için- büyüme ile bağlantılı iş sonuçlarına hizmet etmelidir. Örneğin ‘kendi alanında Türkiye’nin en büyük markası olacağız’ gibi bir hedef yerine ‘ …. alanında müşteri ihtiyacının %50’sini tek başına karşılayan bir marka olacağız’ gibi somut ve ölçülebilir bir uzun vadeli hedef sadece uzun vadeyi değil kısa vadeyi de yönetmeyi mümkün kılar ve büyüme ile bağlantılı iş sonuçlarına daha yüksek katkı sağlar.
Hedefleriniz şirketinizin yetkinlikleriyle gerçekleştirilebilir hedefler olmalı
Hedef belirlerken en kritik konu, hedefi gerçekleştirmek için gereken PBF-pazar başarı faktörlerinin (=MSF-market success factor) de hedefle birlikte tanımlanmasıdır. Örneğin çok daha fazla satan bir marka olmanın temel PBF’leri 1) güçlü marka hafızası ve çekimi yaratmak ve 2) satış kanalında yaygınlık ve bulunurluktur. Eğer şirketinizin yetkinlikleri bu PBF’lerde performans göstermeye uygun değilse, hedefiniz gerçekçi ve gerçekleştirilebilir bir hedef değildir.
Hedefleriniz adım adım hayata geçirilecek şekilde alt hedeflere bölünebilir olmalı
Uzun vadeli hedefiniz bugün, yarın ve ondan sonraki gün ne yapacağınızı tam olarak içermelidir. Şirketinizin bugün yönetmesi gereken önceliklerden çok farklı bir uzun vadeli hedef belirlediyseniz bu hedefi sonsuza kadar unutabilirsiniz. Çünkü sıra hiçbir zaman o hedefe gelmez. Örneğin uzun vadeli hedefiniz yukarıdaki örnekte belirttiğimiz gibi bir hedef ve bunu gerçekleştirmek için öngördüğünüz süre 5 yıl ise bugün bu hedefin ilk yılında yapılması gereken kısmına odaklanmalısınız. Örneğin ‘… alanında müşteri ihtiyacının %10’unu karşılayan bir marka olmak’. Toplam talebi, müşteri sayısını ve bu müşteriye erişme yollarını bildiğiniz ölçüde bu alt hedef somut iş sonuçlarınızla (ciro ve kârlılık) bağlantılı olarak yönetilmiş olur. Bu hedef ‘…. alanında Türkiye’nin en büyük markası olacağız’ hedefiyle aynı performansı gerektirir ancak kısa vadede ne yapılması gerektiğini tanımladığı için çok daha ulaşabilir bir hedeftir.
Küçük veya büyük tüm hedeflerin gerektirdiği kaynaklar tanımlanmalı
Uzun vadeli hedefleri belirlerken heyecana kapılıp bol keseden atmak kolaydır. Ancak aslolan, uzun veya kısa tüm hedeflerin gerçekleştirilebilir olmasıdır. Hedeflerin gerçekçi olup olmadığı tartılırken çoğu zaman ihmal edilen unsur, gereken kaynak/yatırım ihtiyacıdır. Hedefiniz ne kadar büyükse ve bugün hedeflediğiniz noktadan ne kadar uzaksanız, ihtiyacınız olan kaynak miktarı da o kadar yüksektir. Yani kısacası yıkmak istediğiniz duvar ne kadar güçlüyse, uygulamanız gereken güç de bir o kadar fazla olmalı.
Kısa vadeli başarılar uzun vadeli hayallerin yakıtı olmalı
Eğer uzun ve kısa vadeli hedeflerinizi bir bütünlük içinde yönetirseniz, kısa vadedeki başarılarınız uzun vadeli hayallerinizi beslemeye devam eder. Unutmamak gerekir ki, uzak bir noktaya ulaşmak için önce hemen önünüzdeki mesafeyi kat etmeniz gerekir. Her gün ve devamlı.
Gerçekleşme düzeyine göre hedefleriniz de düzenli olarak revize edilmeli
Planlarınızı yaparken ön gördüğünüz bazı varsayımlarınız doğru çıkmayabilir. Veya piyasalar sizin öngördüğünüzden çok daha farklı şekilde değişebilir. Böyle bir durum olduğunda hedeflerinizi gerçekleştirme hızınız düşebilir veya artabilir. Hedefleri zaman zaman güncellemek ayıp değil, bir gerekliliktir. Çünkü yapabileceğiniz en büyük yanlış, gerçekleşme imkanı olmayan veya hiçbir gerçekliliği olmayan hedeflere sahip olmanızdır. Bu, pusulanız olmadan yol almaya çalışmaya benzer. Eğer pusulanız (hedefleriniz) yoksa, rüzgar ve akıntı sizi nereye götürürse oraya sürüklenirsiniz.
Bora Alçı
Kurucu,
Argus Growth Agency: Türkiye’nin lider büyüme danışmanlığı şirketi
Argus Growth Agency şirketlerin ve markaların büyüme performansını geliştirecek danışmanlık, analiz ve araştırma hizmetleri sunar. Büyüme hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için size de yol göstermemizi isterseniz bize ulaşın: hello@argusga.com